23 Ekim 2013

Grip vs. Mülakat


Tatil bitti, herkes mini bir pazartesi sendromu yaşadı. Aslında ben yaşamadım, biriken işlere gömülünce hemen akşam oluverdi. Tatil ve sonrası ilk çalışma haftası "Araf dönemi" gibi.

O kadar uzun tatil verince insan sapıtıyor tabii. Sıcaklar soğuklar akşamlar olmasın derken çalışanların çoğu gibi bende grip oldum. Burun tıkalı, gözler yaşlı, seste evrimsel değişiklikler...
Biliyorsunuz bayram sonrası görüşmeye bir sürü kişi gelir demiştim ( kürkçü dükkanı ) tezimi doğrularcasına akın akın adaylar gelince 6lı 7li çipetpet halinde görüşmelere girdim.

Burun tıkalıyken mülakat yapmak çok zor. Ayrı bir yetenek bence. CV'ye eklenmeli. Neyse..

Adayla tam iletişimi yakalamış kaptırıp giderken eski çalıştığı yerlere geliyor konu.. Adayda bir gerilme seziyorum. ( İK burun tıkalı bile havadaki gerginlik kokusunu alır hah! ) Çalıştığı yerleri hatırlamadığını söylüyor. ( hönk ? ) Uyurgezer varda uyur çalışır yeni bir akım. En son ne iş yaptığını sordum bu sefer. Aday aniden çıldırdı, bunları neden sorduğumu ne işimize yarayacağını yeni bir işe girmek istediğini geçmişinin bizi ne ilgilendirdiğini vs.  ( yanlış gün ve ruh halimde çattın bana cınım diyorum içimden )

Başkaları için kısa ama benim için uzun ik hayatımda ilk defa bir adayla tartıştım. (Hep ay tutulması yüzünden ) Nazik çizgimden biraz kayarak neden bu soruları sorduğumuzu, neden önemli olduğunu anlattım. ( Uzun uzun! )

Kısa bir sessizlik sonrası aday : " Ben yapmazdım zaten bu işi" dedi ve çıktı görüşmeden.

Sonuç: +1 ağrı kesici, pastil..

Yapmayın böyle şeyler sevgili adaylar. Soruyorsak önemi var..



 Sevgiler, saygılar..






Hiç yorum yok :

Yorum Gönder