31 Ekim 2013

Marduk 2013de de gelebilir bence.


2013 bitsede kurtulsak dediğim bir yıl. O kadar lanet geçti benim için, çölde kutup ayılarıyla dolandım hep.
Ben ki küçük şeylerden mutlu olan, bardağın yarısı hep dolu diyen zat-ı muhterem bir kişi idim. Yıldırdınız beni. Bu genç yaşta tükendim.

Mutlu iş yeri var mıdır ? Varsa bu Dünya'nın bana kastı nedir ?

Ben İK okurken sıralarda dirsek çürütürken böyle hayal etmemiştim iş dünyasını. Kendimi amazonlarda bile daha güvende hissedebileceğime yemin edebilirim.

 Kahrolsun bağnaz fikirliler.

And The Oscars go to Çılgın adaylar, kendilerine yönetici dediğimiz egosu kendinden büyük insanlar, arkadaşlar, dostlar, kara melekler...

Hayırlısı be gülüm...

27 Ekim 2013

ya Böyle Konuşsaydık ?


"İnsan kaynakları departmanları için vazgeçilmez hale gelen performans değerlendirme çalışanların bireysel başarılarını ve belirli bir zaman süresindeki davranışlarını değerlendiren ve ölçen bir süreç. Bu süreç çalışanlar arasındaki farklılıkların bulunmasında ve yöneticiler ile çalışanlar arasındaki ilişkiyi etkileyen özelliklerin ortaya konmasında önemli bir rol oynuyor. İnsan kaynakları bu yolla çalışanın yeteneklerini, potansiyelini, iş alışkanlıklarını, davranışlarını ve benzer niteliklerini ortaya koyup diğerleri ile karşılaştırma yapabiliyor. Böylelikle kimin “temsil yeteneğine sahip”, kimin “müşteri odaklı”, kimin “zamanı iyi kullanan” çalışan olduğunu tespit etmek mümkün… Peki bu performans değerlendirme terimleri “gerçekte” neyi ifade ediyor? Bir süredir forumlarda, e-posta listelerinde ve sosyal paylaşım sitelerinde dolaşan bir liste performans değerlendirme terimlerini tiye alarak gerçekte ne anlama geldiklerini sıralıyor… İşte o terimler ve gülümseten karşılıkları…   
Motivasyonu yüksek: Sazan gibi her işe atlayan, bilumum angaryayı yüklenebilir şahsiyet
Etkili sunuş yeteneğine sahip: Ortalamanın üzerinde güzel/yakışıklı kişi;
Beden dilini kullanabilen: "Bir su alabilir miyim" bile derken kaşı gözü oynayan sakat kişilik! Ne yapacağı belli olmaz.
Problem çözme yeteneği olan: Havuz problemleri çözerek büyümüş olduğundan her konuda çözülecek bir problem arayan, rahatsız mizaçlı; problem çözebiliyorsa, problem de çıkartabilir, dikkatle izlenmesi gerekir.
Takım çalışmasına yatkın: İki eliyle bir şeyi doğrultamayan, lakin kalabalığın arasında kaynamayı becerebilen ve iş yapıyor imajı çizebilen!
Stresle başa çıkabilir: Dünya yansa umurunda olmayan rahat kişilik, gevşeklikte ve lakaytlıkta sınır tanımayan.
Zamanı iyi kullanan: Müdürünün ruhu bile duymadan, mesai saatleri içinde kahve içip fal baktıran, internette gezip solitaire oynayan, icabında kuaföre gidip saç-baş bile yaptıran, yaratıcı, neşeli, eğlenceli kişilik;
Değişime açık: Yalaka, bukalemun, fırıldak kişilik
Koçluk yapabilir: Ara gaz verip çalışanları bedavaya çalışmaya ikna edebilen kişi.
Etkili satış becerilerine sahip: Ağızlarından girip  burunlarından çıkmak suretiyle, müşterileri kandırmayı başarabilen tilki şahsiyet; her şeyi satabilir bu tipler, sizi de satabilir, dikkatli olun.
Müşteri odaklı: Şirkete karşı müşterilerle ittifak yapan hain tip; Brutus.
Temsil yeteneği olan: Her toplantıda basına demeç veriyormuşçasına havalara giren, kendini  bir şey sanan, burnu havada kişilik
Uyumlu: Suya sabuna dokunmayan, etliye sütlüye karışmayan silik kişican, TRT'nin beraber ve solo şarkılar korosunda 30 yıl soloya çıkmadan durabilir, otistik de olabilir.
Dışa açık bir kişiliğe sahip: Sürekli ofis dışında
İyi iletişim becerilerine sahip: Sürekli telefonla konuşur
Ortalama bir eleman: Kafası pek basmaz
Üstün niteliklere sahip: Şimdiye kadar önemli bir hata yapmadı
İşi her zaman birinci önceliktir: Flört bulamayacak kadar çirkin
Sosyal hayatında aktif: Sürekli kafa çeker
Ailesinin sosyal hayatı aktiftir: Eşi ve çocukları da kafa çeker
Bağımsız çalışabilir: Kimse tam olarak ne iş yaptığını bilmez
Süratli düşünür: İyi bahaneler uydurur
Dikkatlice düşünür: Karar veremez
Mantığını iyi kullanır: İşi başkasına yaptırır
Kendini çok iyi ifade edebilir: Türkçe konuşabilir
Liderlik yeteneklerine sahiptir: Uzun boyludur veya bağıra çağıra konuşur
Geleceği çok iyi okur: Bayağı şanslıdır
Neşesi yerindedir: Belden aşağı birçok fıkra bilir
Kariyerine çok önem verir: Adamı arkadan bıçaklayabilir
Sadıktır ve güvenilirdir: Başka yerde iş bulamamıştır. " *


23 Ekim 2013

Grip vs. Mülakat


Tatil bitti, herkes mini bir pazartesi sendromu yaşadı. Aslında ben yaşamadım, biriken işlere gömülünce hemen akşam oluverdi. Tatil ve sonrası ilk çalışma haftası "Araf dönemi" gibi.

O kadar uzun tatil verince insan sapıtıyor tabii. Sıcaklar soğuklar akşamlar olmasın derken çalışanların çoğu gibi bende grip oldum. Burun tıkalı, gözler yaşlı, seste evrimsel değişiklikler...
Biliyorsunuz bayram sonrası görüşmeye bir sürü kişi gelir demiştim ( kürkçü dükkanı ) tezimi doğrularcasına akın akın adaylar gelince 6lı 7li çipetpet halinde görüşmelere girdim.

Burun tıkalıyken mülakat yapmak çok zor. Ayrı bir yetenek bence. CV'ye eklenmeli. Neyse..

Adayla tam iletişimi yakalamış kaptırıp giderken eski çalıştığı yerlere geliyor konu.. Adayda bir gerilme seziyorum. ( İK burun tıkalı bile havadaki gerginlik kokusunu alır hah! ) Çalıştığı yerleri hatırlamadığını söylüyor. ( hönk ? ) Uyurgezer varda uyur çalışır yeni bir akım. En son ne iş yaptığını sordum bu sefer. Aday aniden çıldırdı, bunları neden sorduğumu ne işimize yarayacağını yeni bir işe girmek istediğini geçmişinin bizi ne ilgilendirdiğini vs.  ( yanlış gün ve ruh halimde çattın bana cınım diyorum içimden )

Başkaları için kısa ama benim için uzun ik hayatımda ilk defa bir adayla tartıştım. (Hep ay tutulması yüzünden ) Nazik çizgimden biraz kayarak neden bu soruları sorduğumuzu, neden önemli olduğunu anlattım. ( Uzun uzun! )

Kısa bir sessizlik sonrası aday : " Ben yapmazdım zaten bu işi" dedi ve çıktı görüşmeden.

Sonuç: +1 ağrı kesici, pastil..

Yapmayın böyle şeyler sevgili adaylar. Soruyorsak önemi var..



 Sevgiler, saygılar..






18 Ekim 2013

Pazartesi seni çağrıyor!


Bayram bitti. Her tatil gibi ışık hızıyla geçti. Çoğumuzun "aaa ne çabuk geçti yeaa" diye haykırmasıda işe yaramıyor maalesef. Pazartesi "bayramdan sonra hallederim" , "tatil bitsin sonra bakarız" ... diye itelediğin bir çok iş yeni haftada laps diye " halletseydim keşke" lere dönüşecek.

Bizim için bayram sonrası "eleman bulma" umuduyla yeşerdiğimiz bir hafta olacak. Bayram için memlekete gidenler, uzun tatil için istifayı basıp giden o kadar çok kişi oldu ki, tatil bitimiylede bir o kadar dönen olur diye umuyoruz. ( bardağın yarısı hep dolu )

Enerjiler yerindeyse yıl sonu yoğunluğu için kemerlerinizi bağlayın :



Best wishes,





14 Ekim 2013

İyi Bayramlar...



2013 yılı epey yoğun geçti ve geçiyor benim için o yüzden kurban bayramına "uu beybi tatttiiillll" diye bakanlardanım dürüst olmak gerekirse. Zaten nerede eski bayramlar ( muhtemelen ilerleyen 4 günlük muhabbetimiz olacak )

Yarın sabah çoğunuzun telefonuna gelen mesajlarla bir çoğu bayram tebriklerini aradan çıkarıp tatiline devam edecek.( sosyal çağ azizim artık böyle ) Bir çoğuda bayramı hakkıyla ödeyerek dağ tepe bütün akrabalarına gidip el öpmelere doyamayacaklar. Bense bol bol kahve içip, müzik kitap 3lüsü yapmayı planlıyorum. ( çat kapı misafirler olacak tabii. )

Hepinize mutlu, huzurlu bayramlar.... :)


12 Ekim 2013

Yaratıcı Olmak!



Cumartesi günü çalışmalarına anlam veremediğim bir gün daha. Bugünün bana tek katkısı bütün blogları, yazıları gündemi takip edebilme fırsatı bulabilmem sanırım.

İnfopikin renkli renkli paylaşımlarını okumaktan büyük keyif alıyorum. Onlardan biride paylaştığım "Yaratıcı Olmak"

Sıradan yaşamda sıradan iş dünyasında biraz çılgınlık yapıp yaratıcı olamak gerek. ( Y kuşağıyım evet. Bizi memnun etmek çok zor )



Şuan 8 ve 26. maddeleri yaparken sizlerede bol güneşli yazdan kalma bu günden iyi tatiller geçirmenizi temenni ediyorum.

Best regards,

I'm back. Did you miss me ?


Çooook uzun zaman oldu farkındayım. Blogumu çok ihmal ettim. Yazamadım yeri geldi yazmadım.

Uzunca yazacak hikayelerim ve yazılarımla geri döndüm. Önemli olanda bu değil mi ?

Shall we begin ?